İsmail Beşikci’nin 4 eseri Türkçeden Kürtçenin Sorani lehçesine çevrildi.
İsmail Beşikci’nin 4 eseri Türkçeden Kürtçenin Sorani lehçesine çevrildi.
Öncelikle kuruluş senedinde yazılı amaçları gerçekleştirmek için kurulan Vakfımız, aynı zamanda hayatını Kürtler ve Kürt sorunu hakkında fikir ve düşünce üretmeye adamış Sayın Dr. İsmail Beşikci hocamıza bir vefa borcudur.
‘Kürt’ kelimesinin kullanılmasının dahi tabu olduğu 1960’lı yıllarda, henüz 20’li yaşlarında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde genç bir akademisyenken, ilk kez karşılaştığı- kendi deyimi ile “Kürtlerin bilincine çarptığı” -günlerden bu güne kadar İsmail Beşikci Kürtler hakkındaki cesur çalışmalarına bilimsel ve akademik dürüstlüğünden, tarafsızlığından ve aydın olma sorumluğundan hiçbir ödün vermeden aralıksız devam etmiştir. Beşikci Hoca, bu nedenle sayısız soruşturma ve hapis cezası ile yüz yüze kalmış, hayatının 17 yılını cezaevlerinde geçirmiştir.
Resmi ideolojinin izin verdiği ölçüde düşünen ve üreten, ülkelerinin gerçeklerini görmezden gelen, hatta gerçekleri tahrif eden akademisyen ve araştırmacıların aksine akademik özgürlüğe, tarafsızlığa, etik ve bilimsel yönteme olan bağlılığı ile akademi dünyasının ve aydınların yüz akı olmuştur. Çalışmaları ve onurlu aydın tavrı ile sadece Kürtlerin değil, bir çok insanın düşüncelerini aydınlatmış, ilham ve cesaret vererek ve saygısını kazanmıştır.
Vakfımız İsmail Hoca’ya saygımızın bir nişanesidir.
Vakfa giden yolun hikayesi İsmail Beşikci’nin, altmış yıl boyunca biriktirdiği ancak yıllar içinde azalan ve hatta kaybolan pek çok yayını da barındıran 20 bine yakın kitap, 3 bine yakın dergi ve gazete arşivinin geleceğinden duyduğu kaygılarını yakın arkadaş çevresinde dillendirmesi ile başladı. Bu arşivi korumanın en iyi yolunun bir Vakıf ve kütüphane kurmaktan geçtiğini düşünen İbrahim Gürbüz ilk olarak bu fikrini Ruşen Arslan, İsak Tepe, Talat İnanç ve Abdullah Baran’a açıp onların katılım ve desteklerini aldı. İbrahim Gürbüz’ün halen Vakfımızın merkezi olarak kullanılmakta olan Beyoğlu’ndaki binanın iki katının mülkiyetini bağışlaması ve üç katın ise kullanma hakkını vakfa vermesi ile bu fikir ete kemiğe büründü.
27 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete’de kuruluş kararı yayınlan Vakfın fiili açılışı ise İsmail Hoca’nın doğum günü olan 7 Ocak 2012 tarihinde dostlarımız ve destekçilerimizin de katıldığı bir törenle gerçekleştirildi.
Vakfımızın kurucu mütevelli heyeti İsmail Beşikci, İbrahim Gürbüz, İsak Tepe, Talat İnanç ve Abdullah Baran’dır. İsmail Beşikci ayrıca vakfımızın onur kurulu başkanıdır.